Kimsin ve ne yapıyorsun?
Benim adım Aşkın Gedik. 2010’da Samsun’da bilgisayar mühendisliği bölümünde okumaya başlayarak yazılımla tanıştım.
Zevk, sefa, keyif düşkünü, tembelliği seven bir insanım. Bu yüzden okulda derslerde gösterilen Ruby programlama dilini çok sevdim ve şu ana kadarki mesleki kariyerimin büyük bir bölümünü ona ayırdım.
Biz de bilirdik java, c# yazmasını lakin zevk-ü sefa düşkünüydük bırakamadık #ruby sevdasını
— Aşkın Gedik (@askngdk) February 1, 2016
Şu anda ise Protel’de Ruby ve Crystal ağırlıklı yazılım geliştiriyorum.
Hangi donanımları kullanıyorsun?
Bilgisayar olarak 13 inch Macbook Pro Retina kullanıyorum. Bilgisayarda film/dizi izlerken bile tam ekran yapmayan biri olarak küçük bilgisayarı seviyorum. Şarjının mesai başlangıcından neredeyse bitimine kadar dayanması ise muazzam. Zaman zaman şirkette 1 veya 2 ekran bağladığım da oluyor. Aynı anda farklı şeyleri görmek açısından güzel bir deneyim. Defter ve kalem de düşünürken karalama yapmak için çokça kullandığım araçlar.
Bir tane de Kindle'a sahibim. Gerçekten kullanan için büyük bir nimet.
Evdeyse bir tane ayarlanabilir tek ayaklı sehpa tarzı masam var, uzanarak çalıştığımda mükemmel bir tamamlayıcı. Yaptığım en ucuz ve kaliteli yatırım oldu.
Hangi yazılımları kullanıyorsun?
Tarayıcı olarak Chrome kullanıyorum. Kodlarımı Vim veya Atom üzerinde yazıyorum. Terminal emulatörü olarak Iterm2'yi tercih ediyorum. Spectacle işlevselliği ile kalbimi fetheden bir uygulama. Todoist ve Evernote'u çok aktif kullanan biriyim. Todoist'in Chrome eklentisinin en sevdiğim özelliği “web sitesini görev olarak ekle” butonu, bir göz atmanızı tavsiye ederim :).
Bunların dışında Postman'i açmadan geçirdiğim gün neredeyse yok gibi. Feedly ile blogları takip ediyorum ama sayın okuyanlar yazmıyorsunuz. Postico ve PgAdmin'de alet çantamda bulunan diğer uygulamalardan.
Tabi ki bir de günlük goygoy ihtiyacını gidermek için zaman zaman Slack, ağırlıklı olarak Telegram var.
Çalışırken ne tarz müzikler dinliyorsun?
Aslında çalışırken müzik dinlemeyi sevmeyen bir insanım ama ofis ortamında gürültü kesmek için dinlemek zorunda kaldığım zamanlarda Youtube üzerinden 20 dk üzeri Martin Garrix, Skrillex tarzı konser videoları dinliyorum. Çünkü üşengecim ve şarkı seçmeye zaman ayırmak istemiyorum. :)
Hayalindeki çalışma ortamı nasıl?
Hayalimdeki çalışma ortamı çayın boşaldıkça doldurulduğu, feyzin oluk oluk aktığı bir yer.
Üzerine çalışmak istediğim uygulamalar ise insanların hayatlarını kolaylaştıran ve bir şeylerden tasarruf sağlayacak tarzda şeyler.
Mesela her kasa işleminin bir saniye yavaşladığını düşünün ve oluşacak zaman israfını hayal edin. Konserlerde, spor salonlarında hoplayan zıplayan insanların oluşturduğu enerjinin geri dönüştürülebildiğini düşünün. Bugün ne yesem diye onlarca saat harcamışlığım var siz de öylesinizdir muhtemelen, bunun yerine benim ne istediğimi bilen ve ben daha düşünürken sipariş veren bir sistem olsa...
İşte bunlar hep tasarruf edilebilir şeyler ve bunlara benzer onlarca şey düşünülebilir. Bu tarz çözümlerin bir parçası olabileceğim bir çalışma ortamı isterim.