Ayşe Bilge Gündüz

Araştırma Görevlisi @ Yıldız Teknik Üniversitesi

Kimsin ve ne yapıyorsun?

Ben Ayşe Bilge Gündüz, kendimi kısaca anlatmam gerekirse 27 yaşında kıdemli bir öğrenciyim. :) Lisanstan 3 yılda mezun olup özel bir şirkette yazılım geliştiricisi hızla meslek hayatına atıldım ama 1 yıl çalışmanın ardından özel sektörün benim için uygun olmadığına karar verip, çocukluk hayalim olan akademisyenliği yapmak için kollarımı sıvadım. Önce İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmaya başladım, ardından da Yıldız Teknik Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladım. Yüksek lisansımı bitirdikten sonra da doktoraya Yıldız’da devam etmeye karar verdim ve hala doktora öğrencisiyim.

Hangi donanımları kullanıyorsun?

İş yerinde HP marka bir dizüstü ve masaüstüm var. Özellikleri oldukça kötü, o yüzden yazmıyorum. :) Son bir kaç yıldır kişisel bilgisayar olarak 13 inch, 3.1 GHz Intel Core i5, 8 GB Ram’i olan bir Macbook Pro kullanıyorum. Tercihimin sebebi; hem taşıması kolay olsun, hem de performans alabileyim ve Unix terminal kullanabileyimdi. Evde diz üstümle birlikte entegre kullandığım bir de Dell marka monitörüm var.

Çok zaman ayıramıyor olsam da oyun oynamak için bir Xbox One’ım; bir de hem oyun, hem de benim derin öğrenme vs projelerim için kullandığım bir masaüstü toplama bir bilgisayarım var.

Bunun dışında saat olarak Apple Watch kullanıyorum ve telefon olarak da iPhone 7+ kullanıyorum. Buraya kadar Apple fan gibi göründüğümün farkındayım; ama telefon olarak iPhone dışında alternatifleri denemiş olmama rağmen aynı performans ve kullanım kolaylığını onlarda bulamadım. Ayrıca bilgisayarımla entegre bir şekilde kullanabiliyor olmak da beni kendisine çektim. Bunun dışında Apple Watch hediye olduğu için o noktada fikir bana ait olmamakla birlikte, muhtemelen ben de alacak olsam onu alırdım diye düşünüyorum.

Günün belli bir kısmını toplu taşımada geçiriyorum ve bu sürenin boş geçiyor olması beni rahatsız ediyordu. Bilgisayar çantam dışında ayrıca bir çanta kullanmadığım için zaten fazlasıyla dolu olduğu için yanımda bir de kalın bir kitap taşımak istemiyordum. Taşımaya kalktığımda çantadaki sürekli sirkülasyon hali (bilgisayarı, cüzdanı vs çıkart/koy) hali kitaplara zarar veriyordu, bu yüzden de kitap taşıyamıyordum yanımda. Ben de çare olarak kitap okumak için Kindle kullanmaya başladım. Benim gibi kitap okumayı seven, vaktinin boş geçmesinden rahatsız olan birisi için muhteşem bir çözüm oldu, Kindle. O zamandan bu zamana çok kitap okudum, meğer düşündüğümden de çok vakit kayboluyormuş.

Hangi yazılımları kullanıyorsun?

Python sevdalısı bir insanım, ciddi ciddi bir programlama dilini seviyor musun diye sorsanız düşünmeden “Evet, Python!” diyebilirim. Bunun bir çok sebebi var ama özellikle makine öğrenmesi, derin öğrenme, görüntü işleme vs veri bilimi adına kullanabileceğiniz tüm kütüphanelerin kolaylıkla bulunması, kurulması ve topluluğunun gelişmiş olması beni kendisine çeken özelliklerinin başında geliyor. Tabi ki bir scripting dili olması da kullanımını kolaylaştırıyor. Python ile rahat kullanabilmek için Jetbrains’in PyCharm IDE’sini inanılmaz sık kullanıyorum. Bunun dışında yine veri bilimi için kullandığım bazı kütüphaneler mevcut: görüntü işleme için OpenCV; makine öğrenmesi işlerim için NumPy, Scipy, Pandas, Matplotlib; derin öğrenme projelerim için Tensorflow ve Keras. Bunun dışında paralel programlama projelerim için Java, Eclipse ya da Golang kullanıyorum. Golang için SublimeText kullanıyorum. Zaman zaman İşletim Sistemleri, Ağ vs laboratuvar derslerim için de C kullanıyorum. C için direk gcc’den derlemeyi tercih ediyorum, herhangi bir ide vs kullanmıyorum. Bunun dışında işim gereği Terminal’i oldukça sık kullanıyorum ve kullanmayı da seviyorum.

Yaptığım projeler için bolca rapor yazıyorum bu raporlar için de Word’ün alternatifi olan Pages’ı kullanıyorum; yine sunum geliştirme işlerimde de Powerpoint yerine Keynote’u tercih ediyorum.. Bana Microsoft alternatiflerinden daha estetik ve efektif geliyorlar.
Mobil uygulamalara gelince en çok Instagram ve Twitter kullanıyorum. Bir de Medium platformunu çok sevdiğim için mobilden de takip edebilmek adına Medium’un mobil uygulamasını kullanıyorum.

Çalışırken ne tarz müzikler dinliyorsun?

Çalıştığım şeye ve ruh halime göre dinlediğim müzik çok farkediyor. Zaman zaman klasik ve akustik coverları içeren şeyler dinliyorum. Fakat, çoğunlukla Rock/Metal ağırlıklı şeyler dinliyorum.

Dinlediğim çalma listelerimi aşağıda bulabilirsiniz:
https://open.spotify.com/user/11124903931/playlist/3tWMrsqYSCPw4pRl7IcqHW
https://open.spotify.com/user/11124903931/playlist/5cBagNJp6XtLzX5zmKnB54
https://open.spotify.com/user/11124903931/playlist/2iLnVczaWtw3OAOrSB3oKr
https://open.spotify.com/user/arichardson-au/playlist/04opBwcuHbSfo2pRmBn8Ng

Hayalindeki çalışma ortamı nasıl?

Evdeki çalışma odam aslında hayalimdeki çalışma ortamını çoğunlukla karşılıyor. Evdeyken çok huzurlu ve güzel çalışabiliyorum. Filtre kahvemi hazırlıyorum, yanımda kedim uyuyor çoğunlukla, monitörüm ve bilgisayarımla çok mutluyum. Onun dışında iş yerinde evdekine kıyasla daha sıkışık ve çalışmayı bir miktar zorlaştıran bir çalışma ortamı mevcut. Ama bana bir masa, bir de çay/kahve ile kulaklık verin ben her yerde çalışırım. :)