Bahadır Akın

Bahadır Akın

Software Development Engineer @ Amazon

Kimsin ve ne yapıyorsun?

Merhabalar, ben Bahadır AKIN, ‘88 Yalova doğumluyum. Son iki yıldır, Amazon’un Londra ofisinde Software Development Engineer olarak çalışıyorum.

Yazılım geliştirmeye, lise yıllarından, o zaman elektronik mühendisliği okuyan abimin C/C++ kitaplarını okuyarak başladım. C/C++ ile ilişkim İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği okurken de devam etti fakat tüm profesyonel hayatım boyunca Java geliştiriciliği yaptım. Java ile ilk tanışmam ise üniversite ikinci sınıfta oldu. İkinci sınıfın yazında, bir yandan bir bankaya staja giderken bir yandan da Java öğrenmeye çalışıyordum ve üçüncü sınıfın yazından itibaren ise zaten çalışmaya başlamıştım.

Hobilerime gelecek olursak, çok klişe olacak ama, yazılım geliştirmek aynı zaman da hobim diyebilirim. Boş zamanlarımda ufak projeler yapmayı seviyorum. Her ne kadar bu projeler sonlanmasa da (şunun gibi diyebiliriz) ve genelde bilgisayarımın bir köşesinde kalsa da belli bir bitiş süresi olmadan yazılım geliştirmek güzel oluyor. Bunun haricinde teknik konularda Türkçe yazmaya çalıştığım fakat istediğim kadar zaman ayıramadığım bir blogum var. Ek olarak ingilizce olarak eşimle yazmak istediğimiz fakat bir türlü başlayamadığımız başka bir blog planımız daha var.

Teknik konuları bir kenara bırakacak olursak, boş zamanlarımda kara kalem bir şeyler çizmeyi seviyorum. Her ne kadar çizdiğim şeyler (şimdilik) çok bir şeye benzemese de, kafamı inanılmaz rahatlatıyor. Ben yaptığı işlere, çalıştığı projelere aşırı derecede sorumluluk hisseden biriyim. Bu yer yer günlük yaşantıma da iş ve stres getirmeme neden olabiliyor fakat bir iki saat oturup bir şeyler çizmek beni bu stresten uzaklaştırıyor. Diğer kafamı dağıtan hobim ise oyun oynamak. Özellikle izomorfik RPG türünü sevmekle birlikte herhangi bir tek oyunculu RPG de bana yetiyor. Bunların haricinde ise boş vakitlerimde anime ve manga takip etmeyi ve fantastik ya da bilim kurgu türlerinde okumayı seviyorum.

Hangi donanımları kullanıyorsun?

İş yerimde: 13’’ MacBook Pro, 2 x 27’’ Dell U2715H Monitör, Magic Mouse 2 ve Magic Keyboard with Numeric Keypad kullanıyorum.

Defter ve Kalem: Bu konu da biraz eski kafalıyım. Not tutmak için uygulamalar da kullanıyorum ama günlük yapacağım işleri önce deftere yazarım. Ayrıca bir problemin çözümünü ya da sistem tasarım alternatiflerini önce kağıt üzerinde çizerek düşünürüm. En büyük dezavantajı bunları daha sonradan dijital ortama aktarmak oluyor.

Günlük hayatımda ise:
Kişisel bilgisayarım olarak 15’’ MacBook Pro kullanıyorum.
Dijital ortam da bir şeyler okuyacaksam ya Kindle Paperwhite (5. jenerasyon) ya da 10.5’’ iPad Pro kullanıyorum.

İş yerimdekine benzer olarak, not tutmak için yine kağıt kalem kullanıyorum. Dijitalleşme adına Apple Pencil’i falan da denedim ama yine de kağıt kalemin yerini tutmuyor. Fakat iPad’teki çizimlerim için kullanışlı oluyor.
Telefon olarak iPhone 6 Plus kullanıyorum.

Oyunlar için PS4 kullanıyorum.

Bahadir akin software development engineer 866 Bahadir akin software development engineer 73 Bahadir akin software development engineer 713

Hangi yazılımları kullanıyorsun?

Java geliştirme ortamı olarak hem işte hem günlük hayatta Intellij IDEA kullanıyorum. İş yerinde genelde Amazon özelindeki kütüphaneleri ve yapıları kullandığımızdan genelde şirket içerisinde geliştirilen eklentileri kullanıyorum.

Text editör olarak Atom’u tercih ediyorum. Atom’u genelde iş yerinde dijital notlarımı yazarken ya da bir tasarım dökümanı hazırlarken kullanıyorum. Bu sebepten genelde yazım yanlışı bulma yönünde eklentiler kullanıyorum (linter-write-good, spell-check vs. ). Tabi uzak bir sunucu da, komut satırında ufak bir script yazmam gerekirse, bunun için emektar Vim’i tercih ediyorum.

Komut satırı demişken, Mac’ta komut satırı için iTerm 3, Zsh ve oh-my-zsh üçlüsünü kullanıyorum. Git için ek bir arayüz kullanmıyorum, sadece conflict oluşması durumunda, Intellij’e dönüp conflictleri oradan çözüyorum.

Mail için iş yerinde Outlook, günlük hayatta ise ya Mac ile gelen Mail istemcisini ya da Gmail in kendi uygulamalarını kullanıyorum. Aynı şekilde takvim ya da benzeri uygulamar için de Google alternatiflerini (Google Calendar, Google Drive, Google Maps vs.) kullanıyorum.

Tasarımlar sırasında bir diagram ya da akış çizmem gerekirse, draw.io, yed ya da web sequence diagrams kullanıyorum. Bunun haricinde mesajlaşma için Franz, müzik dinlemek için Spotify, podcastler için Apple Podcasts, iPad’te bişeyler çizmek için MediBang Paint, çevrim dışı okumalar için Pocket kullanıyorum.

Çalışırken ne tarz müzikler dinliyorsun?

Genelde çalışırken müzik dinlemeyi pek tercih etmiyorum. Açık ofisteki çalışma arkadaşlarımın konuşmasından çok müzik sesi benim çalışmamı daha çok zorlaştırıyor. Fakat yine de arada sırada (Ayda 1 ya da 2 kere) kulaklığımı takıp çalıştığım da oluyor. Bu durumlarda ya klasik müzik ya da sevdiğim müzikallerden parçalar dinlemeyi tercih ediyorum. Onda bile genelde çok kısık sesle dinliyorum.

Hayalindeki çalışma ortamı nasıl?

Çok takıntılı biri gibi görünmek istemem ama madem hayalimdeki çalışma ortamından bahsediyoruz, aklıma gelen tüm detaylardan bahsedeyim. Öncelikle çalıştığım ofis önemli. İyi havalandırılan, ne çok sıcak ne de çok soğuk olan bir ofis olmalı. Açık ofise karşı çok büyük bir düşmanlığım yok ve açıkçası kendime ait bir odamın olmasını istemezdim. Ama yine de ofis sessiz olmalı, tabi kütüphane gibi olsun da demiyorum ama çalışanlar arasında tartışma biraz uzadığında toplantı odasına da geçilsin. Ofis içerisinde oturduğum konum ise dikkatimi dağıtmayacak bir noktada olmalı ve rahat bir çalışma koltuğum olmalı. (“That’s my spot!”a doğru kaydığımı hissederek, burada kesiyorum.) Çalıştığım donanım ve internet ise olabildiğince hızlı olmalı. Ufacık bir frame atlaması ya da yükleniyor ikonu görmeden çalışmalıyım. Ve en önemlisi, dostlarımla dolu olmalı. Kısa kariyerimde geriye dönüp baktığımda, en özlediğim ve en mutlu çalıştığım ortamlar dostlarımla dolu olanlar.