Kimsin ve ne yapıyorsun?
Merhabalar, ismim Murat. İstanbul’un göbeği ve gözbebeği Beylikdüzü’nde büyüdüm. :) Sektörde 10. yılımın içerisine girdiğim şu günlerde Hürriyet, daha doğrusu Demirören Medya’nın yeni IT oluşumunda Ürün Geliştirme ekibinde kıdemli front end developer olarak çalışıyorum. Mobil ve Web uygulamaları geliştiriyorum. Dünyalar güzeli parantezinde bir eşim ve kızım var.
Sektörün alaylılarındanım, Anadolu Meslek Lisesi Bilgisayar bölümünden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi hedefiyle geçirdiğim yılın sonunu, birkaç puan kaybı, tekrar hazırlanmama inadı ve Boğaziçi takıntısı sebebiyle açıköğretim bürosunun kapısında tamamladım. Vakit kaybetmeden şansımın da yardımıyla Milliyet Gazetesi’nde stajyer olarak çalışmaya başladım. Sonrasında Nexum Creative, Doğan Gazetecilik ve 1v1y.com gibi çeşitli kurum ve çalışma kültürlerinin içinde bulunma şansım oldu. Şimdilerde ise Bahçeşehir Üniversitesi’nde yüksek lisansımı İşletme(Girişimcilik) üzerine tamamlamaya çalışmakla meşgulüm.
Yaşım itibariyle, havalı bir şekilde bilgisayarla Commodore 64 ile tanıştım diyemiyorum. Orta okul zamanı, gayet Pentium 4 Casper marka bir masaüstü bilgisayarım vardı. O zamandan aklımda kalan en net şey ise “Anne, ben bu bilgisayar işinden kazancam paramı!” şeklinde kendime yüklediğim gereksiz yüksek misyonumdu :)
En sık yaptığım şeylerden biri ailecek seyahat etmek. Bunların büyük bir çoğunluğu gurme seyahati oluyor diyebilirim. O amaçla yola çıkmasak da gün sonunda kendimizi Google’da orada ne yenir sorgularında buluyoruz.
Bu aralar, uzun zamandır yapmak istediğim klarnet üfleme olayına giriştim, değişik sesler çıkartmayı başardım umarım anlamlılarını da tez zamanda çıkartırım.
Bunlar dışında sürekli biçimde, her türlü konuda eğitimler almak (okuyarak, izleyerek, sorarak, deneyerek…) ve tecrübe ettiğim konularda paylaşımlarda bulunmak en keyif aldığım şeylerden biri. Medium, Youtube ve Twitter üzerinden paylaşımlarda bulunmayı seviyorum.
Hangi donanımları kullanıyorsun?
Apple fan boy olmasam da kullanmaktan keyif aldığım donanımlarım genellikle Apple oluyor. İş yerinde Touch Bar’lı yeni nesillerden 15” Macbook Pro kullanıyorum. Tek bir ekran yetmiyor harici olarak da 2 adet 24” Lenovo monitör ile ekranları çokluyorum. Telefonum da iPhone 7 32 GB. Oyun konusunda, vaktinde PC’de çok canı yanmış biri olarak konsolcuyum. PS4 Slim 1 TB bir oyun konsolum var. Geceleri bazen açıp Call of Duty oynamak kendimi güzel hissettiriyor. Bunların dışında ek olarak Anker SoundCore Sport XL bluetooth hoparlör kullanıyorum fiyat/performans oldukça mutluyum diyebilirim. Kulaklık olarak telefon kullanırken Apple Earpods, bilgisayar başındayken de Sony yetiyor ancak parama kıyabildiğim bir gün hedefimde Bose QC35 ii almak var :) Bir de sırtıma yapışık olduğu düşünülen laptop çantam var ki onun da markası Thule.
Hangi yazılımları kullanıyorsun?
Web geliştirmesi yaptığım zamanlarda uzunca bir süre WebStorm olmasına rağmen artık VSCode, .net üzerine geliştirme yaptığımız için Parallels Desktop ile yüklü olan sanal bir Windows 10 ve içerisinde Visual Studio 2017. Tasarım dosyalarının bize iletim şekli Avocode ile olsa da kişisel işlerimde yerli malı Zeplin’i kullanmaktan da keyif alıyorum. Mobil uygulama geliştirdiğim zamanlarda Xcode ve Android Studio zaten istemesek de olmazsa olmazlarımız.
Günlük süreçlerimizde Atlassian’ın bir çok ürününü kullanıyorum. Bunlardan başlıcası JIRA, Bitbucket, Confluence. CI/CD süreçlerinde TeamCity ve Octopus kullanıyoruz, yetkim ve bilgim seviyesinde oralarda da bir şeyler yapmayı / iyileştirmeyi seviyorum.
Şirket içi ve sektör içi iletişimde Slack kullanıyorum. Onun dışında Google Hangouts da anlık mesajlaşmalarım için kullandığım bir ürün.
Kişisel bütçeleme programı olarak YNAB kullanıyorum ve ilgisini çeken herkese öneriyorum. Kafamda bir çok şey olduğu durumlarda iOS’un reminder uygulamasını kullanıyorum ki bana entegre olduğu her yerden hatırlatma yapsın diye.
İngilizce gelişimi için CNN’in en.news, kızımın gelişim süreci için Wonder Weeks, Bahçeşehir’de oturduğumdan dolayı da epey lazım olan Mobiett sıkça kullandığım uygulamalardan birkaçı.
Müzik dinlediğim zamanlarda Spotify kullanıyorum. Dizi ve filmleri de Netflix üzerinden izliyorum.
Çalışırken ne tarz müzikler dinliyorsun?
Çalışırken müzik dinlemeyi beceremiyorum. Bu site sayesinde görüyorum ki yalnız da değilim. Arada modum tutarsa Spotify’da konsantrasyon temalı listeleri açıp dinliyorum, bazen doğa sesleri sunan siteler oluyor onları açıp dinliyorum.
He bir de eklemezsem olmaz; mesaiye kaldığımda ya da evden benzer saatlerde çalıştığımda arabeske, türk sanat müziğine bağladığım oluyor.
Hayalindeki çalışma ortamı nasıl?
Sektörümüzün en büyük nimeti olarak bir kere artık ofislere ihtiyacın kesilmesinden yana bir hayalim var. Yurtiçi remote imkanı sunan çok fazla şirket olmasa da ve hatta çalışanların da büyük bir kısmı bu disipline hazır olmasa da ben insanların en verimli olabilecekleri saatlerde - en azından İstanbul’da - trafik çekmelerine karşıyım.
O yüzden de bu sorunun hayal kısmına cevabım Alplerde bir dağ evinde çıtırdayan şömine ateşinin yanında karları izleyebileceğim bir ortam diyorum :) Eşime en sık dillendirdiğim hayallerimden biri budur.
Realiteye bakacak olursak da; normal hayatımda iletişimi çok severim ama açık ofislerin verimliliği düşürdüğünden yanayım. Gün içerisinde bölünme ihtimaliniz fazlasıyla artıyor ve öncesiyle, sonrasıyla işe adaptasyonunuz sekteye uğruyor. Daha küçük gruplar halinde daha izole çalışmak bence oldukça faydalı.
Çalışma ortamının konforunun uçtan uca maksimum seviyede olması gerektiğine inanıyorum.