Tayfun Erbilen

Front-end Developer @ Platin Gaming

Kimsin ve ne yapıyorsun?

1993, Eskişehir doğumluyum. Lise ve Üniversite eğitimimi tamamen bağımsız bölümlerle tamamladım diyebilirim, sektöre olan ilgim küçük yaşta dikkatimi bir şekilde başka yerlere verme isteğimle başladı. Alaylı diye tabir ettikleri, bu işin okulunu okumadan bir şeyler yapmaya çalışan biriyim :) Bunun çok bir zararını görmedim açıkçası. Daha önceleri Türkiye’de 2012’de Darkod adında bir freelance ekibi kurmuştum. 2015’te bu ekibin artık bir yeri olmasına karar vererek elimizde olan projelerden de güç alarak Eskişehir’de bir ofis açtık. Sanırım hayatımın en güzel zamanları 2015-16 yılları arasında bu ofiste geçirdiğim zamanlardı :) Neden bilmiyorum ancak 2016’nın başlarında bu ofisi kapatma kararı aldık, belki başarısızlığımızdan belki tecrübesizliğimizden. Ancak bu hepimize güzel bir tecrübe oldu hayatlarımızda. Ofisi kapattıktan kısa bir süre sonra, Malta’ya yerleşme kararı aldım. Şuan Malta’dayım, yaklaşık 1 sene oldu :) Platin Gaming şirketinde Front-end Developer olarak çalışıyorum.

Boş zamanlarımda genelde kendime ait projeler geliştirmeyi seviyorum. Ayrıca müzikle ilgileniyorum, zamanında gitar ile başlayan sevdam, ritmi hissetmeyi sevdiğim zamanlarda bateri ile devam etti. Şu sıralar bağlamaya ve piyano’ya merak sardım. Yani anlayacağınız, aynı anda bir çok şeyi yapmayı seviyorum ve deniyorum.

Genel olarak fazlasıyla dağınık bir insanım, odamın toplu gözükmesi beni iç dünyamda çelişkiye itiyor. Bu yüzden, olduğum gibi görünen biriyimdir. Kimsenin yanında fazladan kibarlaşmam mesela, neysem oyumdur. Ne eksik, ne fazla. Başka ne anlatsam bilemedim :)

Hangi donanımları kullanıyorsun?

Yaklaşık 6 senedir Mac kullanıcısıyım. Mid 2014, Macbook Pro’m var. Dell 21’ monitörüm. Bu donanım, yapmam gereken işlerin tamamına yetiyor. Ayrıca macbook’u da 2. el almıştım, öyle sıfır alıp çok para vermeye gerek yok! Ek olarak videolu eğitimler ve müzik yaptığım zamanlar için Rode NT1A kondansör mikrofonum ve Native Instruments Komplete Audio 6 ses kartım var. Çok gerekli mi derseniz tartışılır, ancak kaliteli ses almayı seviyorum. Ayrıca iPhone kullanıcısıyım, ama öyle bir takıntım yoktur hani Android kullanmam ben, Apple’dan aşağısı kesmez vs. diye :) Kullanılmaya değer her şey benim için potansiyel bir araçtır.

Hangi yazılımları kullanıyorsun?

Genel olarak phpStorm IDE’si ile çalışıyorum. Kendi içinde bulunan bazı komponentleri kullanmak kolayıma geliyor. Küçük düzeltmeler vs. için tercih ettiğim Notepad++ ya da Sublime Text oluyor. Terminal renklerini sevdiğim için iTerm2 kullanıyorum. Ayrıca her türlü API testinde Postman vazgeçilmezimdir :) Onun dışında çok standart biriyim sanırım, bazı Chrome eklentilerini kullanıyorum. Örneğin JSON çıktılarını düzgün görüntülemek için JsonView eklentisi, bazen site üzerinde anlık css düzenlemelerini görmem gerektiğinde User CSS eklentisi gibi küçük eklentiler kullanıyorum. Yeni keşiflerim, genelde ihtiyaçlara göre oluyor.

Çalışırken ne tarz müzikler dinliyorsun?

Şunu söylemeliyim ki, iyi bir Spotify kullanıcısıyım. Güzel Playlist’lerim var, her türlü ruh halim için :) Genelde durumuma göre müzikler açıyorum. Çok uykulu başlamışsam çalışmaya mesela uykum açılana kadar Peaceful Piano dinliyorum. Normal zamanlarımda kendime karışık bir ofiste dinlenecek müzikler playlisti yapmıştım. Merak edenler şuradan bakabilirler. Yalnız benim listemde Müslüm baba’da var, Thurisaz’da, Te Ma Etmaje’de :( Yani çok karmaşık bir liste, insanı duygudan duyguya sokuyor. Çok fazla Youtube kullanmıyorum, Spotify’de bulamadığı zamanlarda Youtube’a yönelirim. Genel olarak her türlü müziği severim, ancak epic rock çok hoşuma gidiyor. Ve geceleri yatarken mutlaka piyano müzikleri ile uyurum, buda küçük bir ayrıntı benim için :)

Hayalindeki çalışma ortamı nasıl?

Çalışma saatlerinin belli bir zamana sığdırılmadığı, belli bir projeye ve ekipmanlara bağlı kalınmadan, maddi gücün ve alım imkanının olduğu, her zaman yeni şeyleri keşfetmemi ve geliştirmemi sağlayacak bir çalışma ortamı düşünüyorum. Muhtemelen dünya üzerinde böyle bir ortam olmayacağından, bunu kendim yapmak zorunda kalacağım.