Kimsin ve ne yapıyorsun?
Adım Uğur Umutluoğlu. Ad ve soyadımın benzerliği nedeniyle bilhassa internet üzerinden tanışıp görüştüğüm insanların yarısı bana Umut diyor. Hatta şu an bu yazıyı okuyan bazı arkadaşların içlerinden “ne yani, zaten adın Umut değil mi?” dediğine eminim. 1999 yılından itibaren amatör olarak, 2004 yılından bu yana da profesyonel olarak yazılım geliştiriyorum. Lise yıllarında HTML ile hazırladığım web sitelerini 8m.com’da yayınlayarak başlayan merakımı üniversite yıllarında PHP, C++, C# ve ASP.NET ile işe dökmeye başladım.
Üniversite 3. sınıfta çalışma hayatına adım attım ve son 1.5 yılımda yarı zamanlı yazılım geliştirici olarak çalıştım. Bugüne kadar yazılım uzmanı, danışman, eğitmen, takım lideri gibi değişik görevlerde çalıştım. Halıcı Yazılım, Netron, Innova, OBSS ****gibi firmalarda görev aldım. Bir süredir de kendi şirketim üzerinden danışmanlık, eğitim ve proje geliştirme gibi işlerle uğraşıyorum.
Bu işlerin dışında bir de topluluklar tarafında aktifim. 2006 yılında Nedirtv.com ve 2014 yılında Devnot.com gibi platformları kurdum. Şu an Devnot platformu üzerinde aktif olarak çalışıyoruz. Ekip arkadaşlarımızla birlikte içerik üretip, güzel etkinlikler düzenliyoruz. Konferans, seminer, atölye çalışmaları, buluşmalar, Youtube için hazırladığımız söyleşiler… Kâr amacı gütmeyen bir topluluğuz, 10 yılı aşkın süredir istikrarlı şekilde devam ediyoruz bu işlere. En büyük mesleki hobimiz bu sanırım.
İşle ilgili konuları bir kenara bırakırsak, evliyim ve iki kızım var. Mesai saatleri dışındaki zamanım genelde ailemle geçiyor. Gündüz kod yaz, akşam sırtında çocukları gezdir. Soranlara “tam zamanlı yazılımcı, yarı zamanlı çocuk bakıcısıyım” diyorum. Sadece kendi ailem değil, annem, babam, kardeşlerim ve yeğenlerimle zaman geçirmek beni çok mutlu ediyor.
Yeme içme konusundaki en büyük zevkim çay içmek sanırım. Demli ve tek şekerli, dost ortamında muhabbet olduğunda üç kişi ile dört-beş demlik bitirdiğimiz oldu geçmişte. Roman ve tarih kitapları okurum fırsat buldukça(yazılımla ilgili kitapları okumayı bırakalı yıllar oldu). Futbol maçlarını izlemekten keyif alırım, PlayStation’da FIFA oynarım ara sıra. Zamanım olduğunda haber kanallarındaki siyasi olmayan tartışma programlarını izlemeye çalışıyorum. Yaklaşık iki yıldır başlamayı planladığım ama sürekli ertelediğim Arduino ile uğraşıyorum son zamanlarda. LED yakıp söndürmenin ötesinde birşeyler başarırsam daha fazla zaman ayırmayı istiyorum Arduino ve Raspberry Pi’a.
Hangi donanımları kullanıyorsun?
MacBook kullanmayan son 10 yazılımcıdan biriyim :) RAM takviyeli Lenovo Ideapad 300 dizüstü bilgisayar kullanıyorum. Emektar bir Philips 190VW monitörüm var, asıl işlerimi bu ekranda yapıyorum. Dizüstü ekranında ise genellikle az eriştiğim uygulamaları veya Youtube’da izlediğim videoları tutuyorum. Klavyem Microsoft Wireless Keyboard 3000, mouse’um ise Microsoft Sculpt Comfort Mouse. iPad Mini tabletimi işe gidip gelirken veya metroda Pocket’ta biriktirdiğim yazıları okumak ve dizi film izlemek için kullanıyorum.
Hangi yazılımları kullanıyorsun?
Geliştirme yaparken Visual Studio, Visual Studio Code, Notepad++, SQL Server Management Studio, Postman gibi araçları kullanıyorum. Notlarımı Evernote’da, uzun notlarımı ve toplantı tutanaklarımı OneNote’da saklıyorum. Yapılacak işler için Google Keep, dosya yedekleme için Google Drive, ekip içi haberleşme için Slack, yazı arşivleme ve okuyucu olarak Pocket, tarayıcı olarak Chrome kullanıyorum.
Çalışırken ne tarz müzikler dinliyorsun?
Müzikle aram orta şekerli. Müzik dinlerken motivasyonu kaybolan insanlardanım. Dikkat gerektiren işlerle uğraştığımda, ortam çok gürültülü de değilse müzik dinlemem. Bunun dışındaki zamanlarda -klasik bir cevap olacak ama- her türlü müzik dinlerim. Heavy metal ve ağır arabesk dışında çoğu türdeki müzikleri dinlerim ruh halime göre. Mesai saatlerinde Türkçe müzik çok dinlemiyorum, yoksa içimden şarkıya eşlik edip iyice ilgimi dağıtıyorum. İşteyken genelde yabancı müzik dinliyorum, akşam ve gece saatlerinde ise biraz daha ruhumu dinlendirecek müzikler dinliyorum.
Hayalindeki çalışma ortamı nasıl?
Hayalimdeki çalışma ortamı şu an kızlarımın odası. 2.5 yıl öncesine kadar çalışma odam orasıydı, ferah ve rahat bir ortamım vardı ama ikisi de büyüyünce odayı gerçek sahiplerine bırakmak zorunda kaldım. Şu an evin en küçük odasındayım(resimlerden anlaşılır zaten). Odadaki boş alanı en iyi şekilde kullanabilmek adına santimetresine kadar ölçü alıp özel masa yaptırdım. Çok rahat bir çalışma ortamım olmasa da şimdilik yetiyor.
İstanbul’u çok seviyorum ama trafiği ve kalabalığı bazen çok bunaltıyor. Hayalim Sapanca’da, kıyısından ucundan da olsa gölü gören bir evde yaşamak. Neden Sapanca? Hem İstanbul’a çok yakın, hem de İstanbul’un karmaşasından uzak, sessiz ve sakin. Evin bir odasına geniş bir çalışma masası ve kitaplığı da attık mı tamamdır. Evden çalışmayı başarabileceğimi bilsem ve uzun yıllar uzaktan çalışacak bir işim olsa bu hayali gerçekleştirmek isterim.